5 Ekim 2012 Cuma

TİNA

 
Bugün onu çok özlediğimi hatırladım yine ve şuan nasıldır ne yapıyordur bilmediğimi farkettim. Gazete ilanıyla buldum onu. Labrador yazıyordu ya bizim kız Labrador retriever kırmasıydı. Veterinere gidip görmek istedik bu küçüğü. Veterinerin elinde bacakları titriyordu resmen. Nasılda güzeldi, küçücüktü, masumdu..
'Alcak mısınız' dedi  hayır diyemedim. Kucağıma aldım biraz titremesi durdu. Geri veremezdim. Artık benim evim onun da eviydi.
Adı ne olmalıydı bu güzel kızın? Erkek olsa Keş olcaktı aklımdaydı ama bu çok güzel bir kızdı.
Sonunda arkadaşımın önerisini dinledim ve çok düşünmeye gerek yoktu o artık Tinaydı. Bizim Tinamız. Küçük bir bebekti gece uyanıp oynamak istiyordu, yalnız yatamıyordu illa da yanımda ısınacaktı, hep acıkıyordu.
 Böyle böyle bir kaç ay geçti. Çok sosyal büyütemedik bizim kız asiydi. Koca bir ses çıkıyordu erkek sesi gibi: HAW HAW!
Tut kızım diyince nasıl da kabarıyordu. Gözlerimizle anlaşıyorduk. Ne yapıp yapmayacağını iyi biliyordu da işine gelirse tabi. Ailede herkes çok sevdi onu köpekten korkanlar bile aile bireyi gibi sevdi onu, alıştılar. Çok güzel araba yolculukları yapıyorduk onla alışmıştı.
 Ama çok tüyü dökülüyordu, dışarıyada alıştıramadık balkona yapıyordu öğrettiğimiz gibi. Evde yalnız asla kalamazdı. Ama benim okulum vardı. Olmadı işte. 7,5 aylık olduğunda internetten ilanla bir kıza verdim Tinayı. İyi bakacağına inandım işte. İletişimi koparmak istemedik ama ulaşamadık.
Koptuk birşekilde. Hala merak ederim nerdedir ne yapıyordur. Şuan görsem geri alırım.
Görmediğim iyi mi kötü mü bilemiyorum işte. Bu yazıda ona ithafen olsun.
 


 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder