20 Kasım 2012 Salı

POCAHONTAS'IN GERÇEK KADERİ

 
1995 yılının sonbaharında gösterime giren bir çizgi film gişelerin önünde uzun kuyruklar oluşturur.Pocahontas adlı film beyaz adam ile bir Kızılderili kadın arasındaki aşkı anlatır. Londra'dan emir alan "Suzan Constat" adlı geminin kaptanı John Smith, filmin sonunda Amerika'dan ayrılırken, kıyıda bıraktığı Kızılderili sevgilisi el sallar ardından. İzleyiciler de, Pocahontas ile birlikte gözyaşı dökerek, hüzünlü bir aşk filminin ıslak mendillerini ellerinde tutarak ayrılırlar sinema salonundan.
Çocukların cep harçlıklarını sömürmeye yönelik film gerçek bir aşk hikayesinden alınmıştır.Pocahontas John Smith ile değil, John Rolfe ( bkz. Meydan Larous 13.cild 593.sf : 'İngiliz sömürgeci') ile evlenir. Yani filmde anlatılan aşk hikayesi beyaz adamın sayısız yalanlarından biridir.
Kızılderili prensesi Pocahontas ile evlenmek isteyen John Rolfe, Virginia valisinin kapısını çalar. O tarihte, bir beyazın tanrının parmakla gösterip seçmediği ırktan biriyle evlenebilmesi için valinin onayı gerekiyordu. John Rolfe, yazmış olduğu dilekçede Pocahontas ile evlenmek istemesinin nedenini şöyle açıklar: " Eğitimi kaba, davranışları barbarca, soyu lanetli bı kafir ile tarım işletmesinin yararı, ülkemizin onuru, tanrının yüceltilmesi, kendi kurtuluşum ve dinsiz bir yaratığı gerçek tanrıya ve İsa'nın dinine döndürmek."
Görüldüğü gibi evlilik isteğinin içinde "yaratığa" yani Pocahontas'a karşı bir sevgi yer almaz.Pocahontas, filmin final sahnesinin aksine kocasıyla birliikte İngiltere'ye gider. O, başındaki şapkası, elbisesindeki yüksek dantel yakalarıyla "kalabalıktan" ve "barbarlıktan" kurtarılmış bir İngiliz kadınıdır artık!..
Yirmibir yaşına giremeden, 1617 yılının Mart ayında bir İngiliz hastalığından ölen Pocahontas'ın mezar taşında John Rolfe tarafından değiştirilen yeni adı yazmaktadır:
"Rebeca..."
Sunay Akın'ın Kız Kulesindeki Kızılderili kitabından alıntıdır.
 
Bu blog bir moda bloğu değildir. Benden, fikirlerimden, yaptıklarımdan, gözlemlerinden küçük alıntılardır. O yüzden bu hikayeyi eklemek istedim belki okuyup vay be! diyen olur benim gibi:)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder